2 Şubat 2016 Salı

Ocak Bitti!

 
2016'nın ilk ayını muazzam bir hızla bitirip, Şubat'a hızlı başladığımız şu günlerde biraz Ocak ayında neler yaptığımdan bahsedeyim istedim.
İyi de bize ne ki diyebilirsiniz tabii ama elimden geldiğince böyle aylık yazma planı yaptım. Açar ben de okurum daha sonra diye:)

(yılın ilk sabahı keyifle başladı hep öyle gitsin diye:)
 
Gelelim Ocak ayında neler olduğuna?
Aslında yeni yıla çok güzel bir giriş yapmış olsam da sonrası pek de öyle gitmedi ve beni üzen bir takım gelişmeler yaşandı maalesef ama neyse ki halledilemeyecek türden problemler değildi.
 Gelecek günlerin bu problemleri iyileştirmede çok daha etkili olacağına dair umudum tam..
Ama tabii ki iyi şeyler de oldu ve yüksek lisansa kabul edildim:)
Yani önümüzdeki günler benim için yoğun ve yorucu geçecek...
Ocak ayında birkaç kitap bitirdim ve hepsini çok sevdim. Stefan Zweig ise Ocak'ta tanıdığım ve çok beğendiğim yazar oldu. "Satranç" ve "Bir Kadının Hayatından Yirmi Dört Saat" adlı kitaplarını bir kaç günde keyifle okudum.
İlgili yazıyı okumak isterseniz bloğumdaki 'okudum' sekmesinden ulaşabilirsiniz..
Ayrıca bir yazarla daha tanıştım ki o da beni epey etkileyen eser "Siddhartha"nın yazarı Herman Hesse! Ayrıntılı yazıyı en kısa zamanda bloğa ekleyeceğim.
Ocak ayında ayrıca çok güzel filmler vizyona girdi bildiğimiz gibi..
ve maalesef ben henüz sadece "Joy"u izleme fırsatı buldum.
Filmi gerçekten çok beğendim.
Jennifer Lawrence 'geleceğin Meryl Streep'i benzetmesinin hakkını vermiş ve çok başarılı bir performans sergilemiş.
İş dünyasında bir kadının girişimlerinde yaşadığı zorlu süreci çok güzel ele alan bir film olmuş.
Ben sıkılmadan, keyifle izledim.
Aklımda özellikle Oscar'a aday olan birkaç filmi de bu ay görmek var...
Ocak ayı böyle geçti bakalım Şubat'ta bizi neler bekliyor...
Kırmızı ve kalp zehirlenmesi yaşamayıp, sevgi böcüğüne dönüşmediğimiz, ama sevgiden ve sevgiliden de yolumuzu hiç ayırmadığımız bir ay olur umarım...
 
Busi
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder